Bu ülkenin taşına toprağına, kurduna kuşuna düşman olmalı ki:
*Ormanları yaktı, yakıyor; sonra seyrediyor.
*Nefret saçan diliyle milletin birliğini yaktı, yakıyor.
*Ekonomiyi yaktı, yıktı; milyonları bir dilim ekmeğe muhtaç etti; sanki iyi bir şey yapmış gibi övünüyor.
*Devlet geleneğini yaktı… Ülkeyi sahipsiz bir yangın tarlasına çevirdi.
*Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini, yaktı yıktı. Bununla gurur duydu.
*Devleti kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü yaktı ama o yeniden bedenlenerek daha güçlü biçimde ortaya çıktı. Tek engel onu gördüğü için bütün gücüyle adamlarını Atatürk’e saldırtıyor.
*Devlet adamlığını yaktı. Ülkenin yönetim makamlarını, bir cümleyi bile doğru düzgün yazamayan parti militanlarına teslim etti.
*Okullarımızı yaktı. Oraları cihat heveslisi İslamcı kadrolara teslim ederek çökertti.
*Cumhuriyetin kurumlarını yaktı. Ya sattı, ya çökertti. THK de bu zulmden nasibini aldı ve yangınlara böylece dolaylı destek verildi.
*Laik yaşam tarzını yaktı. Milleti tarikat şeyhleri denilen Orta Çağ kaçkını yobazların eline teslim etti.
*Bilimi ve aklı yaktı. Cehaletle övünen adamları üniversitelerde öne çıkardı.
*Kadınlarımızı yaktı… Daha çok yanmaları için güvencelerini kaldırdı.
*Çocuklarımızı yaktı. Ensar gibi dinci vakıf yurtlarına, Süleymancı gibi tarikat yurtlarına, imam hatip yurtlarına, Kuran kursu yurtlarına doldurduğu yoksulların çocuklarına tecavüz edildi.
*Sınırlarımızı yaktı. Bütün gericiler, dinci militanlar çökertilen sınırlardan içimize daldı.
*Milli güvenliğimizi yaktı. Ülkemizi komşularıyla düşman hale getirdi.
*Geleceğimizi yaktı… Yanan ormanlar yeniden kurulur ama çağdaş Türkiye yakılıp enkaz haline getirilirse bir daha bulunamaz.
YANAN ORMANLARA BU ŞEYHLERİ ATIN
Denizdeki kum tanesi kadar insanlığı olmayan bu adamlar, şu yangın felaketinde bile kendi reklamlarını yaparak milleti yanlış yönlendirmeye devam ediyorlar.
Sahte hocaların başta gelenlerinden birisi olan din tüccarı Cübbeli Ahmet demiş ki: “Tekbir getirirseniz yangınlar söner…”
Yani, yangın yerine gidip “Allâhu ekber, Allâhu ekber, lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Allâhu ekber ve lillâhi'l-hamd!” diye bağırırsanız yangın sönermiş…
Yalancı adam, villanda gölgede oturup keyf çatacağına haydi Muğla’daki yangın bölgesine git, gir ormana, dal alevlerin içine… Nasıl olsa sen Allah’ın sevgili kulusun ya… Sen kutsalsın ya… Senin şeyhin hastaları bile iyileştiriyorsa… Sizin şeyhler depreme bile emrediyor; Batı’da olacak depremi Doğu’ya gönderebiliyorsa… Sen de böyle bir üfür, yangını söndür. Böylece çok zor durumda olan veli-i nimetiniz Tayyip Erdoğan’ı kurtar.
Ey Süleymancı şeyhler! Ey Menzil’in ölüyü bile canlandıran şeyhleri! Ey İskenderpaşa’nın Allah dostu hocaları! Ey Doğu’daki şeyhler, meleler! Hepiniz bir araya gelin, bir tekbir getirin; öyle bir sela okuyun ki yer gök titresin; şu yangın sönsün; cihan bu mucize ile dolsun. Batıl din mensubu Hıristiyanlar da bunu görüp Müslüman olsunlar…
Sizi gidi sahtekarlar sizi! Neredesiniz? Şu dualarınızın, tekbirlerinizin, selalarınızın gücünü göstersenize…
Sizin tümünüzün, milyonlarca duanızın, tekbirinizin, selanızın bir kova su kadar işe yaramadığını bu yangın bir kez daha göstermedi mi?
Yallah Orta Çağ’dan kalma o karanlık mağaralarınıza, yallah!