Hazır yol yakınken...

Kılıçdaroğlu'nun son zamalardaki çıkışları iktidarı ve şer odaklarını panikletmeye başladı. Özellikle KYK ile başlayıp EYT ile devam eden rüzgarın ÖTV örneğinde etkisini iyice artırdığı gibi. İktidar üzerindeki baskısı arttıkça da umutsuzluğa düşen milletin umudu olmadaki yükseliş rüzgarı bütün şiddetiyle devam ediyor.

Ancak muhalefetin gözden kaçırdığı, hesaplayamadığı ya da şimdilik görmek istemediği bir durum var. O da 2019 yerel seçimlerindeki başarısını süreç içerisinde iyi yönetemediğidir. 

Daha önceki makalelerimde de bahsetmiştim Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)'nin başına gelenleri...

1989'da yapılan yerel seçimlerde rakibi Anavatan Partisine 7 puan fark atarak yerel yönetimlerde iktidar olduktan sonra süreci kötü yönetmiş, evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Yani emekçilerin beklentisi olan sosyal belediyeciliğin yerini rüşvetin tavan yaptığı bir yönetim biçimi almıştı. Tabi ki bunun faturasını bir sonraki yerel seçimlerde başta İstanbul, Ankara, İzmir dahil olmak üzere birçok Büyükşehir belediyelerini kaybederek ağır bir şekilde ödemişti.

26 Mart 1989’da iktidar partisi olan ANAP’a yüzde 7 fark atıp yüzde 28,6 ile seçimin galibi olan SHP’nin Belediyelerdeki başarısızlığıyla birlikte yaşadığı skandallar da cabası olmuş halkın güvenini kaybederek girdiği 27 Mart 1994 genel seçimlerinde yüzde 17 oy alıp 11,6 puan kaybederek AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaset sahnesindeki merdivenleri birer ikişer atlayarak ülkede tek adam olmasının yolunu açmıştı.

Kılıçdaroğlu'nun bu çabasının ve emeğinin sonucu her geçen gün halkın güvenini kazanan Millet ittifakı, AKP’nin karşısında olası bir erken seçim ya da 2023’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde 1994’de SHP’nin yaşadığı hezimeti CHP'ninde  yaşaması kaçınılmaz olabilir.

CHP Genel Merkezi ve kurmaylarının 2019 yerel seçimlerdeki başarılarılarının devamı için mevcut belediyelerdeki son zamanlarda yaşanan skandalların, rüşvetin ve skandalların üzerine gidip partinin ilgili disiplin kurullarını harekete geçirmeliler. Aksi takdirde yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi SHP'nin yaşadığı sonu, CHP'le birlikte millet ittifakının da yaşaması kaçınılmaz olur.

O dönem SHP'nin süreci kötü yönetmesi Recep Tayyip Erdoğan'ın tek adam rejimine gelmesinin yolunu açmış oldu. Eğer bu dönem de yerel yönetimlerde son zamanlarda yaşanan skandalların ve talanın önüne geçilmez halkçı belediyecilik anlayışından uzak yaşadığı skandal ve rüşvet görüntüleriyle 2023'de ya da olası bir erken seçimlerde halkın karşısına çıkılırsa yazık olur Kılıçdaroğlu'nun ve Millet ittifakının emeğine. Ve olası bir başarısızlığın sonucunda ise laik cumhuriyet sisteminin tamemen tasviye olmasının yolu açılmış olur.

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }