Selen Korkmaz
Hayvan hakları savunucuları, son dönemde sokak köpeklerine yönelik özellikle son dönemde artış gösteren ve belli bir takım çevreler tarafından organize edilen operasyon ve katliamlara karşı basın toplantısı gerçekleştirdi. İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, gazeteci-yazar ve hayvan özgürlüğü aktivisti Zülâl Kalkandelen, Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı (HAD) avukat Hülya Yalçın, HAD Başkan Yardımcısı avukat Barış Karlı, Sokaktaki Patili Canları Yaşatma Derneği İstanbul Temsilcisi Ayşem Özleyiş Oğuz ve hayvan hakları aktivisti Banu Öztürk katıldı.
Hayvan Hakları Savunucuları ve Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonları adına yapılan açıklamayı Zülâl Kalkandelen’in okumasının ardından konuşan katılımcılar, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın uygulanması ve hem insan hem de hayvanların yaşam yaşam hakkının korunması için belediyelerin üzerine düşen görevleri yapması için çağrıda bulundular.
Avukat Hülya Yalçın,hayvan hakları sorunun aynı zamanda Türkiye'de insan haklarına sorununa dönüştüğünü, özellikle köpeklere kötü davranmayın diyen insanların hedef gösterilmesine dikkat çekerken. 'Hiç bir işe yaramıyor dediğimiz yasaların bile uygulanması konusunda ısrarcı olunması gerektiğini vurguladı.
Avukat Barış Karlı ise kanunlar olsa bile uygulanmadığı için caydırıcı etkisi bulunmadığını, cezasızlık olduğunu söylerken hayvan hakları savunucularının mücadelesi ile süreç içerisinde belirli kazanımların olduğunu, sıradaki hedefin ise hayvanlara karşı işlenen suçlara karşı yaptırım getirtmek olduğunu vurguladı.
Ayşem Özleyiş Oğuz’un merdiven altı üretimin durdurulması ve pet-shop kandırmacasının sona erdirilmesini için uyarıda bulunurken. Haydi Polisi üzerinden yapılacak işlemlerin ise çok daha hızlı ve çok daha etkili çalışması talebinde bulunurken. Belediyelerin görevini yapmamamasına ve bunun zincileme bir sorun yarattığına dikkat çekti.
Banu Öztürk nüfusu 25 bin ve altında olan yerlerde de üretimin çok yüksek oranda yapıldığını belirterek kırsal alanlarda dahil olmak üzere kısırlaştırmanın aksatılmamasının önemine vurgu yaptı.
Hayvan Hakları Savunucuları ve Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonları’nın konuyla ilgili olarak yayınladığı bildiri metni şu şekilde:
Devlet yetkililerine ve topluma çağrımızdır: Hayvan katliamı durdurulsun, yasaya uyulsun
Son aylarda sokak köpeklerine yönelik olarak birtakım çevreler tarafından başlatılan operasyon, katliam çağrıları ile devam etmekte, şiddet giderek artmaktadır. Hepimizi üzen olaylar kullanılarak köpürtülen nefret söylemleri sonucunda, yurdumuzun birçok yerinde sokak köpekleri zehirlenmekte ya da öldürülmektedir. Yasadışı oluşumlar ve onlara bağlı troll çeteleri tarafından sosyal medya üzerinde yayılan yanlış bilgilerle ve medyadaki tara$ı haberlerle toplumdaki hayvan düşmanlığı, sokak hayvanlarının yaşamını tehlikeye sokan boyutlara varmıştır.
Hayvanların ortadan kaldırılması için silahlanma çağrıları yapanlar, bu konu üzerinden toplumda kaos yaratmayı amaçlamaktadır. Bu yüzden sokak hayvanlarını gönüllü olarak besleyen gönüllülerin yaşamları da risk altına girmiştir. Nitekim İzmir Bayraklı’da aynı aileden üç kişi, gündüz saatlerinde besleme yaptıkları için sokak ortasında silahla öldürülmüş, birçok yerde gönüllüler darp edilmiştir.
Biz, hayvan hakları savunucuları olarak, hem insanların hem de sokak köpeklerinin yaşam hakkının korunması amacıyla gerekli tedbirlerin yasalara uygun olarak acilen alınması için çağrıda bulunuyoruz. Öncelikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın 6. maddesinde belirtildiği şekilde, yasanın çıkış sebebi ve temel amacına uygun olarak, belediyelerin sokak hayvanlarını “aşılayıp kısırlaştırdıktan sonra buldukları yere bırakmaları” esastır ve bu madde yürürlüktedir.
Sokak hayvanlarının yok edilmesi için paylaşım yapmak, talepte bulunmak, yasanın söz konusu maddesine aykırıdır, suça tahrik niteliği taşımaktadır. İnsanlar tarafından evcilleştirilerek sokakta yaşamak zorunda bırakılan hayvanların mağdur olduğu, her insan gibi onların da hayatta kalmak ve kendilerini korumak duygusuyla hareket ettiği bilinmelidir.
Bakıma muhtaç ya da saldırganlık gösteren hayvanlar olduğunda rehabilitasyonu için gerekli yardımın yapılmasını sağlamak da ilgili kamu kurumlarının görevleri arasındadır.
Belediyelerden yasada belirtilen sorumluluklarını yerine getirmelerini istemek dururken, hayvanların katledilmesi için talepte bulunmak, sorunu çözmediği gibi, çok daha büyük sorunlar doğmasına yol açmakta ve hukukun çiğnenmesine neden olmaktadır.
Hayvanların da içinde yaşadığımız toplumun bir unsuru olduğunu, herkesin hukuk devletinin sınırları içinde yasalara uymaya zorunlu olduğunu bir kez daha devlet yetkililerine ve tüm vatandaşlarımıza hatırlatırız.