Sevgili okurlarım,
Gene mi Z Kuşağı demeyin lütfen. İçinde bulunduğumuz dönemde akademisyen olarak bu duyarlık beni rahat bırakmıyor.
Ülkemizin zenginliği çocuklarımız, gençlerimiz. Onlar şimdimiz, geleceğimiz. Nasıl endişelenmeyelim, kaygılanmayalım?
"Gençler Türkiye'den kaçmak mı istiyor?"
Uğur Dündar’ın "Gençler Türkiye'den kaçmak mı istiyor?" başlıklı 15 Ekim Demokrasi Arenasında 2021-2022 yüksek öğretim yılı öğrencilerinin güvenli, temiz, ekonomik bir yurt veya ev bulabilme çilesi, yurtlarda sunulan öğünlere ulaşabilme sorunları konuşuldu.
Ders başı yapan 7 milyondan fazla öğrenci varken Kredi Yurtlar Kurumu'nun yatak kapasitesi 800 bin. Şehir değiştirince ev tutmak, özel yurtta kalmak durumundalar. Kiralar piyasa değerinin üstünde; elektrik, internet, su, doğalgaz masrafları bekliyor.
İhtiyacı olanlara Vakıflar Genel Müdürlüğü 600 lira burs veriyor. 300 lirası oda kirasına gidecek. Kalan para kahvaltıda, akşam yemeğinde ateş pahası besinlere mi yol parasına mı yetecek?
Gençler aşılandı; aileler varını yoğunu ortaya koyup onları yerleştirdi. Gelgelelim yüz yüze eğitim yalnızca 1 gün için. Yani gene uzaktan. Zamlar peş peşeyken bu maddi manevi yatırım büyük kayıp değil mi?
Programın amacı dikkati gençlerin temelli ülke dışına kaçma düşüncesine çekmek, onları yitirmemek için sağlıklı, güvenilir, dünya çapında eğitim standartları yakalamaya çağrıydı.
Davetlilerden; geçtiğimiz bir yıllık kazancını öğrencilere bağışlayan Youtuber Oğuzhan Uğur, yurtlardaki sorunlara tanıklık etmiş İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız ve yılların gazetecisi yurtsever Mine Özbek halkı gençlere desteğe, seferberliğe çağırdılar. Kendilerini tekrar etmekte ısrarlı siyasetçilere yerinizi gençlere bırakın dediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret ederek onun; " "3Y" diye tarif ettikleri yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadeleyi vere vere bugünlere geldik"; "Sağlıklı bir topluma, sağlıklı bir millete layığız. Bunu da başarmak, bizim olmazsa olmaz görevimizdir"[2] sözlerini anımsatıp süreç doldu dediler.
Z KUŞAĞI TÜM KUŞAKLARDAN İLERİ
Onlar ülkenin bilincinde dünya vatandaşları. İnsanlığın kendini tekrarlamasına karşı mücadeledeler. Kendini temizlemenin, bütüne katkı yapmanın yollarını araştırıyorlar. Sistemin işleyişini çözecek güçteler. Birçoğu çözdü de.
Takılanlar önce kendilerini çözmeliler.
Z Kuşağı ileri teknoloji kullanıyor. Düşünceler arasından birini seçerek kendi varoluşunu tamamen değiştirebileceğini görüyor.
Şundan eminim: İsterse kendini tek başına yetiştirebilir.
Yazılarımdan biri Levent Kitap Fuarında karşıma çıkan İBB Metro Müzisyeni Viyolonist Furkan Taş üzerineydi. Kayseri’li Furkan hem ailesine baktı hem çok çalışarak kendini yetiştirdi. Zorlukları aştı, seçtiği düşünceyi gerçekleştirdi: İstanbul’da üniversitede konservatuvar öğrencisi oldu.
KAHVE REKLAMININ GİTARİST KIZI ASLI SANCAR
Çanakkale Biga’dan çıkan oyuncu Aslı Sancar 25 yaşında. Annesi ayakkabı fabrikasından, babası Borusan’dan emekli. Ablası modeli. Erkek kardeşi 14 yaşında vefat etmiş.
Bahçelievler Meslek Lisesi Pastacılık Bölümü mezunu.
Bilgi Üniversitesi Aşçılık’tan diplomalı.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon Bölümü 2.sınıf öğrencisi.
Kamera önü oyunculuk ve tiyatro, şan ve diksiyon derslerini aldığı Meltem Cumbul’un Nişantaşı DC Kozmos Sanat Akademisi’ni bitirmiş.
Özgeçmişi buraya sığmayacağı için noktalıyorum.
Bugüne dek 24 saati öyle bir kullanmış ki yurt içinde ve 400-500 başvuru yaptığı yurt dışında iş bulup asgari ücretle günde 18 saat çalışarak hayatını kazanmış. Kazandıklarını eğitimine harcamış, harcıyor. Yaptıkları kolay değil. Belçikada, Paris’te 2 Michelin yıldızlı The Jean gibi ilk 100’e giren restoranlarda uzun süreli aşçılık, restoran şefliği, pastane şefliği. Kazancının bir kısmı Avrupa ülkelerinin müzelerini, mimarisini, insanlarını incelemeye gitmiş.
Aşçılık merakı onda kendi kendine doğmuş. Gastronominin bugünkü ilgiyi görmediği yıllarda yönelmiş ona. Yaptığı mesleğin hem beynini hem bedenini yormasını istiyor.
"Küçüklüğümden beri hiperaktifim. Oturarak mesela bilgisayar başında bankacı mühendis olamam" diyor. Aşçılıkta beyni yoran ne peki? dedim. Yanıt:" Menü hazırlamak. Bir sürü insan menü çıkarmanızı bekliyor. Yani mutfak yoğun, stresli bir yer. Uzun saatler çalışıyorsunuz. Hastanenin acili gibi. Yemek geri geliyor, düzeltmeniz lazım. Yeterince pişmemiş veya ben bunu istememiştim diyor müşteri. Hızla çözüm üretmek gerekli. Bir malzeme yok mesela, yerine ne kullanılabilir ne uyabilir krizini fırsata çevirmeli."
Aslı Sancar’ın asıl sevdiği karmaşa sırasında ortaya doğru bir şey çıkarmak.
GEL DE Z KUŞAĞINA GÜVENME
Beşiktaş Kitap ve Plak Günlerinde Toplumsal Yayıncılık standında karşılaştık, işi kitap satışıydı. Duruşuyla, doluluğuyla dikkatimi çekince söyleşi yaptık.
Birkaç gün önce Mert Fırat’ın olduğu 2021 Neskafe Gold reklamında onu görünce yazıya giriştim.
Aslı Sancar Z Kuşağını betimleyen iyi bir örnek.
Neler yapacağını bilinçli, küresel çapta, adım adım planlıyor.
"Keşke demek istemem hiçbir zaman. Olanakları kullanırım. "diyor. "Şu an oyunculukta yükselmek istiyorum. "Ben Bir Denizim" filminde oynadım. "Getir Yemek" reklamında da. İyi oyuncu olacağıma eminim, elimden gelen her şeyi yapacağım. Birikim yapıp 10 yıl sonra güneyde butik restoran açacağım. Yerel lezzetler mesela. Egeye ait. Yetiştirdiğim şeylerle. Döner baklava dışında Türk mutfağının klasikleri henüz dünyada yeterince bilinmiyor. Elbette bu kısa dönemde olacak iş değil. Ve mutfak ucu olmayan bir şey. Aşçılık benim için arka fonda kalacak hep ona güvenerek heveslerimi bitireceğim. Oyunculuk dışında dans merakım var. Farklı bir meslek olsun diye öğreneceğim.Şimdiye dek ne yapmak istediysem yaptım ve başardım. Şans hep benden yanaydı. Bazen şansı ben yarattım bazen şans beni buldu" diyor.
Z KUŞAĞININ AMACI YURT DIŞINA KAÇMAK DEĞİL
Yurt dışına kaçmak değil ailelerini ülkelerini severek, koruyarak, yaşadıkları topraklarda ahlaklarında var olan güzel, insani değerleri, ülkenin değerleri yapmak Türkiye’yi bunlarla yeniden yaratmak istiyorlar.
Onlar bugünün düşünürleri. Bilimsel düşüncelere yüksek duyarlılıkla yaklaşıyorlar. Evreni, evrenin somut sorunlarını kavrıyorlar.
Eskiden var olanı özgün bakışla genişleterek hayata geçirmeyi savunuyorlar.
Eğitimde çağdaş dünyayla birleşmeyi olması gereken Türkiye’yi kurmak istiyorlar.
Kader kurbanı olma düşüncesinden vazgeçmeye hazırlar.
Gelen Alpha Kuşağına iyiyi yargılama gücünü gösterecekler. Bunu hem doğal olarak hem de ivedilikle yapacaklar.
Verdiğim 2 Z Kuşağı örneği Anadolu’nun bağrından kopmuş kökleri sağlam aile çocukları.
Villada, sarayda, hizmetçiyle, özel öğretmenle, şoförle değil alın terleriyle yetiştirmişler kendilerini.
Neyi, nasıl bildiğini bilen, ona hayat verebilen gençler.
Biz ne yapabiliriz? Yerimizde oturup durumlar kötü Vah! Vah! diyerek mi geçireceğiz günleri? Sorunlar üzerine orada burada laf ebeliği mi yapacağız?
Mine Özbek, herkes filesinde ne varsa ihtiyacı olan gençle paylaşacak dedi.
Esen kalın!
[1] https://www.youtube.com/watch?v=UMxxBueZsiQ
[2] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/erdogan-3y-ile-mucadele-vere-vere-bugunlere-geldik-27958454