“AK Parti içinde 70 kadar Kürt milletvekili bulunmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kürt milletvekili oranı yüzde 25 civarındadır.”
Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olan AKP hükümetlerinde durum şöyleydi:
Bülent Arınç: Başbakan Yardımcısı - “Gizli” Yahudi
Abdülatif Şener: Başbakan Yardımcısı - Çerkez
Beşir Atalay: Başbakan Yardımcısı - Kürt
Binali Yıldırım: Bakan, Başbakan - Kürt
Numan Kurtulmuş: TBMM Başkanı - Gürcü
Bekir Bozdağ: Bakan, Başbakan Yardımcısı - Kürt
Cevdet Yılmaz: Bakan, Başbakan Yardımcısı - Zaza
Mehmet Mehdi Eker: Bakan – Kürt
Abdülkadir Aksu: Bakan - Arnavut
Egemen Bağış: Bakan – Kürt
Kemal Unakıtan: Bakan – “Gizli” Yahudi
Kutbettin Arzu: Bakan – Kürt
Mevlüt Çavuşoğlu: Bakan – Kürt
Ali Haydar Konca: Bakan – Kürt
Müslüm Doğan: Bakan – Kürt
Ziya Halis: Bakan – Kürt
Adnan Ekmen: Bakan – Kürt
Mehmet Dinçer: Bakan – Kürt
Fatma Şahin: Bakan – Kürt
Efkan Ala: Bakan – “Gizli” Ermeni
Mehmet Müezzinoğlu: Bakan – Rum
Muammer Güler: Bakan – Kürt
Hüseyin Çelik: Bakan – Baba tarafından Arap, ana tarafından Kürt
Mahir Ünal: Bakan - Ermeni
Bu liste aslında çok uzundur, ancak ben burada kısa kesiyorum.
Değerli Dostlar,
Burada size Osmanlı tarihinde Fatih Sultan Mehmet dönemiyle ilgili kısa bir bilgi sunayım
1453 yılında İstanbul’u ele geçirdikten sonra Fatih, son Türk sadrazamı Çandarlı Halil Paşa’yı öldürttü. Bununla kalmadı, devlet yönetimindeki tüm Türkleri kovdu. Yüksek bürokrat tüm Türkleri attı.
Fatih döneminde devletin görünümü şöyle oldu:
Sadrazam: Devşirme. Yani Hıristiyan Avrupalı.
Vezirler: Devşirme
Yüksek Bürokratlar: Devşirme
Ordu Komutanları: Devşirme
Ordunun Belkemiği Yeniçeriler: Devşirme
Haremdeki Cariyeler: Tümü Hıristiyan/Yahudi Avrupalı köleler
Türkler kovulmakla kalmadı, “Etrakı bi-idrak” , yani “Akılsız Türk” diye damgalanarak aşağılandı.
Osmanlı’da Türk’e hakaretler eden şiirler, öyküler Fatih Sultan Mehmet döneminde yazılmaya başladı.
Fatih Sultan Mehmet’in öz annesi de üvey annesi de Türk değildi. Avrupalı Hıristiyanlardı.
Değerli Dostlar,
Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı sevdalısıdır. Kendisini Osmanlı torunu olarak görür.
Erdoğan, tıpkı atası Fatih Sultan Mehmet gibi Türkleri devlet yönetiminden uzaklaştırmış, kurduğu hükümetlere tek bir Türk almamıştır.
ERDOĞAN TÜRKÇEYİ AŞAĞILIYOR
16 Haziran 2013 günü Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kazlıçeşme’deki mitingde şunları söyledi:
“Bakın bugün, 16 Haziran. Bugün çok anlamlı bir yıldönümünü idrak ediyoruz.
Bundan tam 63 yıl önce merhum Adnan Menderes başkanlığındaki Demokrat Parti hükümeti, Türkiye’de çok büyük çok ağır bir zulmü ortadan kaldırmıştır.
Neydi biliyor musunuz?
Şu İstanbul minarelerinden, Türkiye’nin minarelerinden ezan, iç karartıcı, kulak tırmalayıcı şekilde;
“Tanrı uludur, Tanrı uludur” diye okunuyordu.
(Meydandan “YUH” sesleri yükseliyor).
Kim yaptı bunu?
CHP!
İşte, 16 Haziran 1950’de merhum Adnan Menderes bu büyük zulme son verdi!
16 Haziran’dan itibaren minarelerden ezan aslıyla, ‘Allahu ekber, Allahu ekber diye okunmaya başlandı.’
(Miting alanındaki halk, tekbir getirmeye başlıyor. Ya Allah Bismillah Allahu ekber.)
Mitingde Recep Tayyip Erdoğan, Türklerin dili Türkçeyi “iç karartıcı, kulak tırmalayıcı” olarak tanımlamıştır!
Türklerin vatanında, Türklerin minarelerinde ezanın Türkçe okunmasını “çok ağır bir zulüm” olarak nitelemiştir.
Recep Tayyip Erdoğan, Türklerin anadili Türkçeyi, Türk halkına YUHALATMIŞTIR!
Değerli Dostlar,
Türklerin tarihinde, Türklerin anadili olan Türkçeyi Türk halkının bir bölümüne YUHALATMIŞ tek lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Dünya tarihinde, halkına anadilini YUHALATAN bir kral, imparator, şah, han, sultan ya da bir devlet başkanı görülmemiştir.
Recep Tayyip Erdoğan, ellerinde Türk bayrakları dalgalanan Türk halkına, Türkçeyi YUHALATMIŞTIR!
Şu manzaraya bir bakın:
Miting alanının doldurmuş binlerce Türk vatandaşı,
Ellerinde Türk bayrağı,
Dillerinde Türkçeye YUH!
Değerli Dostlar,
Recep Tayyip Erdoğan, Türk değildir.
Recep Tayyip Erdoğan, Türk olmadığı için Türkçeye karşıdır.
Türkçeye karşı olmak, Türk’e karşı olmak demektir.
Recep Tayyip Erdoğan, Arapça sevdalısıdır.
Arapça sevdalısı olmak, Arap kültür emperyalizminin propagandacısı, Arap milliyetçisi olmak demektir.
Bu temel gerçekleri eğitimsiz ve mesleksiz bırakılmış yurttaşlarımıza anlatmak aydınların görevi değil mi?