Entelektüel-Enteligentsia ayrışması üzerine - I

Türkiye’de son zamanlarda ‘entel’ magazin medyası felsefi konularda bir takım “feylesof”larla geyik muhabbetlerine daldılar, yine! ABD güdümlü CNN-Türk muhabiri, “Hocam” diye hitap ettiği yaşlı ve ünlü edebiyatçı zat-ı muhtereme soruyor: “Hocam, Entelektüel nedir?” Cevaptan pek de tatmin olmayan muhabir, haklı olarak bir başka “derin” ÖSYM sorusu ile yaşlı-başlı-saygın-seçkin üstad-ı muhteremin canını iyice sıkıyor: “Hocam, peki entelegentsia nedir?” Çünkü cevap tam bir iflâs… ”Kibariye” de aynı cevabı verebilirdi! ”Cahilin okumuşundan korkacaksın!” diye boş yere söylememişler…

Burada Osmanlı düşün insanlarından Baha Tevfik’in “Felsefe-i Ferd” (Altıkırkbeş. Aralık 1992) kitabını mükemmel olarak günümüz Türkçesine tercüme eden mütercim Burhan Şaylı’nın eleştirisine katılmamak elde değil. “1928’de harfler değiştikten sonra Türkiye toplumunun tarihle olan bağları fena halde kopmuştur. Toplum birdenbire okuyamaz yazamaz hale gelmiştir. Ve bu okuyamaz yazamaz hale geliş, kendi tarihini iyi bilemez hale gelişle paralellik taşır. Zamanla Türkiye’li insan hem Türkiye’nin hem Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihiyle ilgili belge ve kaynakları birinci elden okuyamaz hale gelmiştir.” (a.g.e. s.14) Mütercimin örneklediği gibi, biliyorum diye ortaya çıkanların hataları da kabul edilebilir cinsten değildir. Böyle olunca da, ABD’de kültür politikaları ile yetiştirilmiş, medyanın köşe başlarına yerleştirilmiş Amerikancı tarih mühendisleri tarafından, iliksiz-ilkesiz liboş “entel-dantel”ler adeta bir tabu haline getirilmiştir. Böylece verileni anlayan, fakat hiçbir şeyi sorgulamadıkları için kavrayamayan; bunun için, her yer İngilizce olsa “ne olur, yani”; onu yada bunu “versek ne olur, yani”; şey-falan-filan-yanilerle boğulan lisansızlaştırılmış bir toplum müsvettesi olduk!.. (Ne ki, lisan-language- bir varoluş olgusu, dil-tongue- bir vücut organıdır. İkisini de aynı sözcüğe indirgeme tembelliğine indirgenirseniz; gittikçe düşünemez, sorgulayamaz, irdeleyemez, yaratamayan bir tembeller sömürgesi olursunuz!)

Türkiye’deki en ciddi ve kapsamlı Ansiklopedik Türkçe Sözlük çalışmalarından biri de merhum Pars Tuğlacıyan’ındır diyebiliriz. Onun çalışması olan Okyanus Türkçe Sözlük’te (Mart-1971) “Entelekheia (entelekya): Aristoteles’e göre her varlığın erişmeye yöneldiği yetkinlik hali; bir şeyin biçimi veya özü- yetkinlik durumuna ulaşmış gerçek varlık- kendiliğinden yetkinliğe yönelen ve yetkinliğini gerçekleştirecek etkin ilkeyi kendinde taşıyan her gerçek varlık-“ olarak açıklandıktan sonra Osmanlıca (eski Türkçe) “kemal-i evvel” deyimi verilmekte, karşılığı “bütünlük, yetişkenlik, entelekya” olarak belirtildikten sonra tasavvuf felsefesiyle bağlantılı olarak “insanın kâmil aşamasına erişmesi” şeklinde noktalanmakta. Aynı sözlükte, “Intellectuel (Fr): merakı ve mesleği gereği fikir meselesiyle uğraşan kimse”; Intelligentsia (Fr): Çarlık dönemi Rusya’sında aydınlar sınıfı, bir ülkedeki aydınların tümü, açıklaması verilmekte.