ÖNCE;
Üreteceksin,
Bölüşeceksin,
Tüketeceksin.
SONRA;
Kendini yöneteceksin,
Aileni yöneteceksin,
Toplumu yöneteceksin,
ÖZÜ DE SÖZÜ DE BU.
YOK;
Normatif ekonomi,
Pozitif ekonomi,
Mikro-makro ekonomi,
Uluslararası ekonomi,
Hele de politik ekonomi.
GEÇİNİZ…
Bunların hangisi “aç insanın” duruşuyla, namusuyla, felsefesiyle, inancıyla doğru orantılı gidiyor?
Oluşturulan bu “ekonomik bilim dalları” hiçbir dönem ne bireyin ne de toplumların lehine “gerçek” anlamda uygulanmadı, uygulanamadı.
SEBEBİ ÇOK AÇIK;
Uygulanabilir ekonomiye set çekenler aynı zamanda sistemden beslenenlerdir.
Vahşi kapitalizmin kurucuları,
Eyyamcı aydınlar,
Mafyöz sermayedarlar,
Kirli siyasetlerin kirli elleri vs…
Ekonomiyi “Kılıktan kılığa” sokan entel, eyyamcı bilimciler karşı çıkabilirler.
Sen pozitif bilimden yana değil misin neden böyle yazıyorsun?
Pozitif bilime karşı olmadığım gibi evrensel değerlere de son derece saygılıyım.
Benim itirazım,
Sömürüye ve sömürü düzenine.
Özlemim ve isteğim ise insanca yaşamaya ve yaşatmaya.
Varsayalım, bu düzen doğru ve iyi işliyor.
O halde sormazlar mı?
Enflasyon-develüasyon neden?
İç-dış açıklar neden?
Gelir dağılımı adaletsizliği neden?
Toplumsal yara-ayrışma neden?
Savaşta ölenler neden?
Açlıktan ölenler neden?
NEDEN, NEDEN, NEDEN?
Bilim dallarının kapıları “insani değerlere” kapalı tutulduğu sürece,
Ekonominin sırrı,
Açığa çıkmayacak,
Uygulanmayacak,
UYGULANAMAYACAK!