Kerpeten, tahtaya veya ağaca çakılmış çivileri sökmek için kullanılan bir alettir.
Cumhuriyet’in de çivileri var…
Nedir onlar?
Çağdaşlık, laiklik, akılcılık, kadın hakları, sosyal devlet, pozitif eğitim…
AKP 18 yıl boyunca işte bu çivileri sökerek evi yıkmaya çalıştı, çalışıyor.
Cumhuriyet rejiminin sembolü olan Atatürk’e karşı yürüttükleri yıkıcı politikaya bakın, gerisi anlaşılır.
Büyük Atatürk’ün adını silmek için Atatürk Havalimanı’nı bile battal ettiler. Stadyumlardan adını kaldırmak için onun adını taşıyanları yıktılar. Atatürk düşmanı tarikatları bol keseden beslediler.
Sadece Atatürk’e düşmanlık etmeyi imanının şartı haline getirmiş lanetlik Kadir Mıısıroğlu’nu hatırlayın yeter. O adam geberince bütün AKP tepe yöneticileri taziye mesajları yayımladılar.
Niçin?
Kadir Mısıroğlu adlı İngiliz-Amerikan ajanının arkasında olduklarını göstermek için…
HEY GİDİ MHP!
Peki bugün Cumhuriyet rejiminin ruhunu yok etmeye çalışan AKP’ye kim yardım ediyor?
-MHP yönetimi!
Bu yüzden diyorum ya, MHP; AKP’nin kerpeteni haline geldi.
Peki MHP, Atatürk cumhuriyetini bir korkuluk haline getirecek AKP’yi ayakta tutmak için mi kuruldu?
Tam aksine, MHP; bu devletin temel değerlerine sahip çıkan bir ideolojinin eseri olarak kuruldu.
Beğenelim beğenmeyelim, MHP, Kemal Atatürk ile aynı yolda yürümek iddiasında idi.
Ama görüyoruz ki pratik öyle değil.
Bu parti, Nihal Atsız’dan devraldığı Atatürk düşmanlığını ne yazık ki doğrudan olmasa bile böyle dolaylı yoldan ortaya koyuyor.
MHP; AKP’nin kerpeteni olmamalı…
PKK imiş! FETÖ imiş! Amerika imiş!
Hiçbirisi Türkiye’yi yıkamaz…
Türkiye’yı yıkarsa Atatürk’e karşı savaş yürüten iş düşmanlarımız yıkar…
MHP’li vatanseverler, bu acı gerçeği görerek partilerini uyarmalıdırlar.
MHP Lideri Bahçeli, dış tehditleri göstererek asıl yıkıcı tehlikenin üstünü kapattığını anlamıyor mu?
Hatırlatalım ki eski Türk devletlerini dış güçler değil iç çelişkisi yıkmıştır.
Hunlar, Çinlileşince…
Gök Türkler, boylara ayrılınca…
Selçuklular, Farslılaşınca…
Osmanlılar, devşirmelerin eline düşüp Türk düşmanlığı yapınca…
Ey MHP! Titre ve kendine gel!
Atatürk’le savaşmayı amentü yapanlara “Yeter artık!” de…
TABUTA SON ÇİVİ
Bir devleti ayakta tutan din veya dualar değil, adalettir. Adaletten ayrılan hiçbir iktidar başta kalamamıştır. Eğer zalim iktidarlar başta kalmışlarsa o ülkeler sonunda çökmüşlerdir. İnsanlık tarihi bunun anlatımından başka bir şey değildir.
AKP iktidarları 2010 yılından beri Türk adaletini çürüterek partizan bir hukuk sistemi kurmak için müthiş operasyonlar yaptı. Sonunda yüksek yargıyı ve bütün savcılarla yargıçları partinin ağzına bakar hale getirdiler.
İktidardan yana olanlar suç işleseler bile yargı bunları görmezden geliyor.
Muhalefetten olanların ise geçmişi didik didik edilerek onlara insafsız cezalar bindiriliyor.
Son örneği; CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu…
Onun sosyal medya mesajlarını suç haline getirdiler ve kendisine tam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Ey yargıçlar! İnsaf, imanın yarısıdır demişler…
Bu insan, otomobiliyle bir masumu ezse bu kadar ceza almazdı.
Ya AKP’lilerin sosyal medya mesajları ne olacak?
Canan Hanım’ın mesajlarını suç haline getiren o savcı, bir de AKP’lilerin “Hocaefendi”leri için yazdıklarına baksın, söylediklerini dinlesin… O zaman, Saadet Partisi Lideri Sayın Karamollaoğlu’nun dediği gibi ceza almadık AKP’li kalmaz.
Ama dedik ya yargı artık tamamen iktidar partisinin sopasına çevrilmiştir. Tüm yargıyı suçlamak mümkün olmasa bile, muhalefeti susturmak için özel olarak görevlendirilmiş bazı mahkemeler olduğunu, verilen kararlar açığa çıkarmaktadır.
Bir MİT şehidinin cenaze haberini verdiler diye tutuklanan gazeteciler gerçeği, hapiste onlara uygulanan baskıcı tutum, adaletin ve cezanın bir intikam aracı haline getirildiğini gösteriyor.
Buna bir de avukatları bölüp parçalayarak savunmayı da etkisiz hale getirme saldırısı eklendi. AKP-MHP hükümeti, adaletin tabutuna son çiviyi avukatları dağıtarak çakmak istiyor.
Türkiye’yi kötü günler bekliyor…
Kötü!