CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Çiftçilik ve hayvancılık yapanın sorunları gerçekten bu yıla kadar hiç bu kadar ağırlaşmamıştı. Mutlak suretle çiftçinin borçları ertelenmeli. Çiftçinin borçları 2027 yılına kadar ertelensin ve faizler silinsin. Aksi taktirde çiftçinin üretim yaptığı aracını el koyarsanız bu çiftçi nasıl borcunu ödeyecek de ayakta kalacak?" dedi. 

Çiftçilerin kredi borç yükünün her geçen gün daha da ağırlaştığını belirten Gürer, "Çiftçilerin bankalara olan toplam borçları, son verilere göre 714 milyar 981 milyon 699 bin TL'ye ulaşmış durumda. Bu borç miktarına ek olarak, ödenemeyen ve takibe alınan borç tutarı da 2 milyar 821 milyon 838 bin TL seviyesine çıktı. Sadece bir ay içinde çiftçilerin toplam borcu 15 milyar 107 milyon TL artarken, takipteki borç tutarında da 225 milyon TL'lik bir artış yaşandı. Bu rakamlar, çiftçilerin ekonomik açıdan içinde bulunduğu zor durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Artan üretim maliyetleri, düşük ürün fiyatları ve finansal desteklerin yetersizliği nedeniyle borçlarını ödeyemeyen çiftçiler, ciddi bir çıkmazla karşı karşıya. Borçların yapılandırılması ve faizlerin silinmesi gibi önlemler alınmadığı takdirde, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ciddi tehdit altında kalabilir" ifadelerini kullandı.  

"Ziraat Bankası şu anda kredi kullandığı için borçlanan çiftçinin arazisini satmanın peşinde" 

Çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, şunları kaydetti: 

"Çiftçilik ve hayvancılık yapanın sorunları gerçekten bu yıla kadar hiç bu kadar ağırlaşmamıştı. Mutlak suretle çiftçinin borçları ertelenmeli. Bunun için kanun teklifi verdim. Çiftçinin borçları 2027 yılına kadar ertelensin ve faizler silinsin. Aksi taktirde çiftçinin üretim yaptığı aracını el koyarsanız, bu çiftçi nasıl borcunu ödeyecek de ayakta kalacak? Şu anda ziraat odalarında 5 milyon kayıtlı üye varken, yalnız bunun 2 milyon 300 bini üretimin içinde olan ÇKS’li çiftçiler olarak görülüyor. Önümüzdeki dönemde bu sayı daha da düşecek. Ayrıca, sigorta primlerini ödeyemedikleri için sigorta primi ödeyen çiftçi sayısı da 450 ile 500 bin civarında kalmış durumda. Çiftçinin sesini duyun, çiftçinin bu yıl uğradığı zararı mutlak suretle sahiplenin ve çiftçilere önümüzdeki yılda ekim yapmanın yolunu açın. Ziraat Bankası çiftçi kuruluşu olmadan Türkiye'de tarımın sorunları ortadan kalkmaz. Ziraat Bankası şu anda kredi kullandığı için borçlanan çiftçinin arazisini satmanın peşinde. Bu yanlış bir yol. Çiftçi bu yıl büyük darbe yedi. Bir de tarladan, traktörden, ekipmandan olursa, önümüzdeki yıl çiftçi nasıl ayağa kalkacak? Onun için çiftçiye destek verilmeli ve borçları ertelenmeli." 

"Traktörüme haciz geldi" 

Borçlarını ödeyemediği için traktörüne haciz geldiğini ifade eden bir çiftçi, "Bankadan 1 milyon TL'nin üstünde kredi çektim. Şu anda ödeyecek durumum da yok. Traktörüme haciz geldi. Bu nasıl ödenecek, bilmiyorum. Bankalara olan borçlarımızın ertelenmesini istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum" dedi. 

"Altı ürün ektik, altısından da zarar ettik" 

Çiftçi İbrahim Ayhan yaşadıkları problemleri şöyle anlattı: 

"Biz ürettiğimiz sebze, meyvenin dışında hayvancılık da yapıyoruz. Zarar falan edersek diye 5-6 farklı ürün ektik. Birinden zarar edersek, birinden karşılayalım. Altı ürün ektik, altısından da zarar ettik. Bari hayvanlarımızı satalım, sütümüz var onu değerlendirelim. Bu şekilde kredilerimizi ya da borçlarımızı ödeyelim. Bu sefer de et para etmiyor. Eti düşük kesiyorlar, süt de para etmiyor. Sütün parasını da 2-3 ay sonra veriyorlar, bazılarına da çek veriyorlar. O şekilde de döndüremiyoruz. Kredi kartlarımızı ödeyemiyoruz. Ulusal Süt Konseyi'nin verdiği 14 lira 65 kuruşluk fiyat uygulanmıyor. Çiftçilikten kazanamadık, hayvancılıktan da kazanamıyoruz. Daha önceki yıllarda da başımıza geldi, yine zarar ettik ama hayvanlarımız vardı. Sattık, Ziraat Bankası'na borcumuzu ödedik. Tekrar hayvan aldık ve yine çiftçilik yapmaya çalıştık ama şimdi onu başaramıyoruz. Hiçbir ürünümüz para etmiyor." 

Çiftçilere desteklerin adil dağıtılmadığını belirten bir diğer çiftçi de şunları söyledi: 

"Bunu birçok kez dile getirdik. İlçe Tarım'a da söylüyoruz, İl Tarım'a da söylüyoruz. Ben bu 140 dönüm tarlayı kiraladım ama ÇKS'sini kullanamıyorum. Zaten tarla sahibi vermiyor, 'Bana ait' diyor. Hem benden kira alıyor hem de devletin verdiği desteği alıyor. Şimdi kayıt dışı bir sürü tarla var. Yıllardır hiç ürün ekilmiyor. 20 yıldır, 30 yıldır ekilmiyor. Adam benimle beraber gidiyor, destek alıyor. Benimle beraber gidiyor, hibeye yazılıyor. Bunu ben mi kontrol edeceğim? Bunu il tarımın kontrol etmesi lazım." 

ANKA