EKONOMİ

CHP'den yeni soru: 136 milyar lira nerede?

CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, TBMM'deki Genel Kurul konuşmasında Hazine'nin 2022 yılındaki nakit dengesi açığını gündeme getirdi. Hazine'nin Ocak-Kasım döneminde 61 milyar lira açık verdiğini dile getiren Kuşoğlu, aynı dönemde 350 milyar lira borçlanıldığını, Hazine'ye 294 milyar lira eklendiğini söyleyerek Ocak ayından itibaren "136 milyarlık bir meblağın olmadığını görüyorsunuz" diye konuştu.

Kuşoğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

Şimdi, ben Sayın Maliye Bakanlığımıza, Hazine ve Maliye Bakanımıza soruyorum: Bu 136 milyar nerede, nerede kullanıyorsunuz bunu? 

'KAMU BANKALARI ELİYLE AKTARILIYOR'

Muhtemelen kamu bankaları eliyle birilerine bunlar kredi olarak, düşük faizli kredi olarak veriliyor yani kaynak aktarılıyor, bunun yorumu budur. Bunun açıklaması olmazsa yorumu doğrudan doğruya budur. Bu da kanunsuz maalesef, cezalandırılması gereken bir iş.

'DÖVİZLER YURTDIŞINA GÖTÜRÜLDÜ'

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir de unutmadan söyleyeyim, yurt dışında Türk vatandaşlarına ait önemli meblağlar var. Türkiye'ye son yıllarda çok büyük paralar girdi, özellikle 2000'li yıllarda, son yirmi, yirmi üç yıldan beri çok büyük meblağlar girdi. Dünyada en fazla nakdin olduğu, likidin olduğu, borçlanma imkânlarının yüksek olduğu, faizlerin düşük olduğu bir dönem yaşadık. O dönemde Türkiye de çok borçlandı, Türkiye'ye çok büyük kaynak girişi oldu. Peki, şu anda para var mı, döviz var mı ülkede, yok. Sıkıntısı var, görüyorsunuz, nasıl baskılanıyor, bir kuruş için neler yapılıyor, ülkelere yalvarılıyor neredeyse.

Şimdi, bu vaziyete geldi. Peki bu dövizler nerelere gitti? Buradan döviz kazanan Türk vatandaşları, bazı vatandaşlar bunları yurt dışına götürdü. 2014'te, 2015'te Hazine ve Maliye Bakanlığının o tarihteki açıklamalarına göre 135 milyar, 150 milyar civarında bir para vardı Türk vatandaşlarına ait yurt dışında. Şimdi, bu meblağ ne kadar oldu? Birçok kaynağa göre bunun 200, 300, 500 milyar olduğu ifade ediliyor.

Sayın Hazine ve Maliye Bakanına soruyorum: Merkez Bankası kayıtlarına göre, Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre Türk vatandaşlarının yurt dışında ne kadar meblağı vardır? Ya, 100 milyar dolar olsa Türkiye abat olur şu anda. 100 milyar dolar Türkiye'ye gelse, götürülmese Türkiye bu duruma düşmezdi.  Bakın, 3-5 milyar için neler yapıyoruz.

Şimdi, devletten devlete borç alma dönemi kapandı, artık devletler arasında değil de uluslararası küresel mekanizmalar vasıtasıyla borçlanılıyor biliyorsunuz ama biz oralardan borçlanamıyoruz ya da borçlandığımız zaman dolar bazında 9'la, 10'la borçlanıyoruz, çok yüksek maliyetlerle borçlanıyoruz; bazı devletler, bazı ülkeler, bize küçük meblağlar, 3-5 milyar veriyorlar, onlarla idare ediyoruz, seçime kadar böyle idare edecekmişiz. Bunun şartları nedir, neden bize bunlar veriliyor, hangi koşullarda veriliyor, neden bu kadar pahalıya veriliyor, siyaseten ne alınıyor; bunların sorulması lazım, Sayın Maliye Bakanına bunları da soruyorum.

'MERKEZ BANKASI BAŞKANI BİLGİ VEREMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ'

Değerli arkadaşlarım, bir konu daha var. Bütçeden önce bir torba kanun görüşmesi yapıyorduk. Bu torba kanun görüşmeleri sırasında kur korumalı mevduat hesabının uzatılmasıyla ilgili bir madde de vardı. Bu maddeyle ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı geldi, kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili maliyetleri açıkladı. Merkez Bankasına baktık, Merkez Bankası çağrılı olduğu hâlde yoktu. Daha sonra maddeyi erteledik en sona. Merkez Bankasından bir yetkili çağrıldı, bir Genel Müdür geldi, bilgi veremeyeceğini söyledi; bilgi verememesi anormal çünkü 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'na göre, tam tersine, yılda 2 kez Meclise, Plan ve Bütçe Komisyonuna bilgi vermeleri gerekiyor. Daha sonra konuyu protesto ettik biliyorsunuz biz, muhalefet partileri olarak. Ayrıca, ben konuyla ilgili olarak, sözcü sıfatıyla Meclis Başkanımıza da durumu bildiren bir mektup yazdım, anlattım, o da Meclis görüşmeleri sırasında Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi "Merkez Bankası Başkanıyla görüştüm, kendisi 2 Aralıkta gelecek, size brifing verecek, sorularınıza da cevap verecek, o konuyla ilgili de cevabını verecek." dedi; duruyor, tutanaklarda da var. Sayın Hazine ve Maliye Bakanı da sorduğumuzda konuyla ilgili olarak "Gelecek, Merkez Bankası bilgi verecek." dedi. Evet, 2 Aralıkta geldiler, Merkez Bankası brifing vermeye geldi; öncelikle bu konu vardı gündemde, bu konuyla ilgili 1211 sayılı Kanun'a göre Merkez Bankası Başkanı bilgi veremeyeceğini söyledi.

Bakın, tarih boyunca şimdiye kadar olmamış bir şey. Hiçbir şekilde Plan ve Bütçe Komisyonundan, Meclisten bu tür bilgiler saklanmaz -gizliliği de yok- hiçbir kanunda bu tür bilginin verilemeyeceği yok; "Vermiyoruz." dediler. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden sonra güçler ayrılığının daha da kesinleşeceği ifade edilmişken, bu Meclise, bu yüce Meclise bu hakaretin yapılmasına ben tahammül edemedim; yine, muhalefet partileri olarak terk ettik orayı. Olacak şey değil.

'YÜCE MECLİS'İN MİLLETVEKİLLERİNE HAKARETTİR'

Şimdi, soruyorum: Neye göre bilgi verilmiyor? Bu Meclisin, bu yüce Meclisin millet iradesiyle burada oturan milletvekillerine karşı yapılmış bir hakaret değil midir? Bunu korumak hepimizin görevi değil midir ama öncelikle birinci partinin koruması gerekmez mi?

Bu kadar önemli bir konu bu. Bu, şahsımızla ilgili değil, millet iradesiyle ilgili; herhangi bir partiyle ilgili değil, millet iradesiyle ilgili. Bu konu çok önemli, hassas bir konu.
Şimdi, gerekçe olarak diyor ki Merkez Bankası Başkanı: "57'nci maddeye göre hesap dönemi sonunda ancak kâr-zarar çıkar, o zaman bilgi verilir." Böyle bir şey yok arkadaşlar, bütün şirketler için -SPK'ye tabi, Ticaret Kanunu'na tabi tüm şirketler için- hesap dönemi sonunda çıkar ama hesap dönemi içerisinde de çıkar; kâr-zarar günlük de hesaplanır, saatlik de hesaplanır yani böyle bir gerekçe olamaz. Ve 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nda bunu yasaklayan hiçbir şey yok, o bilgiyi vermenin yasaklanmasıyla ilgili hiçbir madde yok, hüküm yok; şimdiye kadar da tarih boyunca böyle bir hadise olmamış, şimdi oluyor. Bakın, şimdi olmasının özel bir sebebi var, hep beraber bu konuda sizleri düşünmeye davet ediyorum. Bu hepimizin -hepimizin ama- yerine getirmesi gereken bir görevdir, bunun böyle bırakılmaması lazım.
 

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }