Gazeteci Deniz Elin Deniz, Ocak Medya’daki yazılarının kendisine haber vermeden silindiğini açıkladı. Deniz, sosyal medya hesabından bundan beş ay önce kendisine yazarlık teklif ettiklerini ancak geçtiğimiz günlerde hiçbir açıklama dahi yapmadan yazı arşivini sildiklerini duyurdu.
Yaşadıklarını KaosGL.org’dan Yıldız Tar'a anlatan Deniz, kendisine teklif geldikten sonra trans kadın kimliği üzerinden uluslararası bir fondan yardım almak istediklerini ve kabul ettiğini, beş ay sonra ise yazılarının silindiğini söyledi.
“Kimse kimseyle çalışmak zorunda değil, yazıların bize uygun değil diyebilirlerdi. Kaos GL’yi yerden yere vurduğum yazılarım hâlâ duruyor. Cinsiyet kimliğimden dolayı işten atıldığım Yeni Şafak’taki yazılarım hâlâ duruyor. Arşiv silmek ne demek” diyen Deniz, bundan 20 sene önce 2002’de altı yıldır çalıştığı Yeni Şafak’ta cinsiyet kimliğinden dolayı işten atıldığı gibi bu sefer de Ocak Medya’da yazılarının silindiğini söyledi.
'YENİ ŞAFAK'TAN TANIYORUM'
Deniz’in aktardıklarına göre, bundan beş ay önce Ocak Medya yöneticileri kendisine yazarları olmaları için teklif götürdü. Deniz, “Beni kabul edeceklerini sanmıyorum. Ekiptekilerin bir kısmını Yeni Şafak’tan tanıyorum. Trans olduğumu biliyorlar” diye yanıtladı. “LGBTİ kimliğiniz hiç önemli değil, hatta LGBTİ hakkında yazın” diye karşılık alınca başladı yazmaya. Tam da o sırada kendisine kurumun bir uluslararası fona başvuracağını ve trans kadın gazeteci de çalıştırdıklarını belirtmek istediklerini söylediler. Deniz, kabul ettiğini şu cümlelerle aktarıyor:
Lubunyalığım bugüne kadar hiçbir işe yaramamış, bari bir işe yarar diye düşündüm ve kabul ettim. O zamanlar onlara, ‘durumunuzu biliyorum, maddi beklentim çok yok ama en azından sigortamı yapın’ dediğimde bana kaynak bulduklarında hem sigortamı yapacaklarını hem de emeğimin karşılığını vereceklerini söylediler. Ama aylar geçse de hiçbir gelişme olmadı. Maaş ve sigortayı hep ertelediler, oyaladılar.
'BİRİLERİ YAZILARDAN RAHATSIZ MI OLDU?'
Deniz, Ocak Medya’da yazılarına devam ederken kendisine kurum kartviziti de geldi. Her şey yolunda gibi gözükürken önce sigorta girişi yapıldı, iki gün sonra ise çıkışı. Bu arada Deniz’in sitedeki tüm yazıları ise bir gece ansızın uçtu.
Birileri yazılardan rahatsız mı oldu, anlamadım. Ben günahlarını da almak istemiyorum. Bana size ne sigorta yapabiliriz, ne de ödeme yapabiliriz deseler belki arada bir gene yazardım. Üzülmezdim de ama bu oyunlar neden? Huzurumu kaçırdılar. Ocak ayı başında Çölyak testim pozitif çıktıktan sonra çölyak üzerine çok güzel bir yazı kaleme almıştım ve bütün çölyak gruplarında paylaşılmıştı. Kendi adıma çok sevinmiştim. Şimdi o yazı da gitti. Bir insan yazar bir yerde, ayrılır ama o yazılar arşivde durur.
Deniz’e henüz kurumdan bir açıklama gelmedi. Yazılarının yeniden yüklenmesi için üç gün önce attığı e-posta da yanıtsız kaldı. Kendi deyimiyle, yazmaya başladığında “hoş geldin” mesajları yazmak için sıraya giren diğer yazarlar ise suskun.
Bütün bu süreçte Deniz’in en çok canını sıkan ise, trans kimliğiyle gündeme gelmek zorunda kalmak:
Trans kadın gazeteci kimliğini mecbur bırakıldığım için hayatımda ilk defa bu olay yüzünden kullanmak zorunda bırakıldım. Bu da ayrıca üzüyor. Çünkü ben sadece "gazeteci" kimliğimle var olmak istiyorum.