CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamalarıyla ilgili TBMM Başkanlığı'na soru önergesi vereceğini söyleyen Sarıgül, gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Sarıgül şunları söyledi:
'CUMHURİYET’İN 100. YILI KUTLAMALARIYLA İLGİLİ BUGÜNE KADAR NE YAPILDI?'
Toplumda seçilen siyasilerin vefalı olması lazım. Vefasız insanlar taş olur. Vefası olmayan insanlardan hiçbir şey olmaz. Bunu şunun için söylüyorum; beni Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturan güç önce Allah’ımın gücü sonra da can Erzincanlı, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden Erzincanlı hemşerilerimin bana vermiş olduğu güç ve destek. Her konuşmamda, attığım her imzada, verdiğim her kararda can Erzincanlı hemşerilerimin yüzünü ağartmak için, onların dik yürümesi için toplumun yararına olan bütün konuları TBMM'de konuşmaya devam edeceğim. O konulardan bir tanesi ve en önemli konularımızdan bir tanesini bugün bütün Türkiye’mle, kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Sevgili basın mensupları Cumhuriyet yanmış, yıkılmış, ekonomik açıdan çökmüş, bölüştürülmüş, işgale uğramış ve işgal altında itibarını kaybetmiş bir devletten doğan bir mucizenin adıdır. Küllerinden doğan mucizenin adı Cumhuriyet’tir. Dört ay sonra Cumhuriyet’imiz 100 yaşına girecek. 24 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de Cumhuriyet’in 100. yılının nasıl kutlanacağına ilişkin bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlandı. Bu genelgeye göre; Cumhuriyet’imizin 100. yılı ülkemizin dört bir yanında ve yurt dışı temsilciliklerde büyük bir coşkuyla kutlanacaktı. Bu genelgeye göre 100. yılı kutlamaları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinesinde yürütülecekti. Bu genelgeye göre; bir kurul oluşacaktı, kutlamalar 2023 yılı boyunca da sürecekti. 2023 yılının altı ayı şu anda geride kaldı. Bugün TBMM'ye konuyla ilgili olarak bir soru önergesi veriyorum. Buradan da ülkeyi yönetenlere soruyorum; Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarıyla ilgili bugüne kadar ne yapıldı? Bir kurul oluşturuldu mu? Bu etkinlik ve faaliyetler ne alemde? Bugüne kadar hangi etkinlik ve hangi faaliyet yapıldı? 100 yılı sadece 29 Ekim gününe mi sığdıracaksınız? Bir mesajla mı Cumhuriyet’imizin 100. yılını geçiştireceksiniz? Cumhuriyet sayesinde bayrağımız dalgalanıyor, Cumhuriyet sayesinde minarelerimizden Allah’ımıza bin şükür ezan sesleri yükseliyor, Cumhuriyet sayesinde özgürce yaşıyoruz. Böyle bir Cumhuriyet’in kıymetini bilmezsek neyin kıymetini bileceğiz? Buradan varlıklarını Cumhuriyet’e borçlu olan bütün siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, tarihçilere ve üniversitelere çağrıda bulunuyorum; Cumhuriyet’imizin 100. yılını böylesine geçiştirilmesine kesinlikle izin vermeyelim. Cumhuriyet’imizin 100. yılını hak ettiği şekilde mutlaka kutlamamız lazım. Cumhuriyet’imizin 100. yılı vesilesiyle Cumhuriyet’e, demokrasiye, Atatürk'e bağlılığımızı hep birlikte göstermeliyiz. Değerli arkadaşlarım Cumhuriyet’in 100. yılı münasebetiyle de toplumsal barış, kardeşlik hukuku affının da çıkmasını önemle beklemekteyim. Bu noktadaki soru önergemizin de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz tarafından cevaplanması dileğiyle TBMM Başkanlığı'na bugün soru önergemizi de sunuyoruz.
'GÖRÜŞLERİN VE DÜŞÜNCELERİN BASKIYLA, YASAYLA ENGELLENMESİNİ ASLA DOĞRU BULMAM'
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sarıgül, "Anayasa Mahkemesi HDP'nin Hazine yardımına bloke edilmesi talebini reddetti. Bu konuyla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz" sorusuna şu yanıtı verdi:
Demokrasilerde siyasi partileri hangi siyasi düşünceye mensup olursa olsun baskıyla, yasalarla, kanunlarla susturmak doğru değildir. Demokrasi içerisinde bütün siyasi partilere kanunlar çerçevesinde herkesin almış olduğu bir ödenek var, bir katkı vardır. O katkı da bu çerçeve içerisinde mutlaka yansıtılmalıdır. Ben görüşlerin ve düşüncelerin baskıyla, görüş ve düşüncelerin yasalarla engellenmesini asla doğru bulmam. Demokrasilerde güç halkın gücüdür. Halkın vermiş olduğu gücü parlamento en iyi şekilde değerlendirmeli. Demokrasiyi sizin gibi düşünmeyen insanlara da saygı göstermek olmalı. Herkes aynı şeyi düşünürse zaten adı demokrasi olmaz. Demokrasi hoşgörüdür, güzelliktir, karşı fikirdeki insanların da görüşlerine saygı duymaktır.
'ASGARİ ÜCRETİN HİÇ OLMAZSA HER DÖRT AYDA BİR GÜNCELLENMESİ LAZIM'
Sarıgül, bir diğer gazetecinin ise yeni açıklanan asgari ücreti nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna da şu yanıtı verdi:
Asgari ücretle ilgili olarak üzüntülerimi belirtmek istiyorum. Asgari ücretle ilgili olarak bir kere iki tane yabancı araştırma kuruluşu bir tane de Türk yabancı araştırma kuruluşu sendikalarla beraber bir asgari geçim araştırması yapmalı ve fiyatların da asgari ücretlerin de her dört ayda bir mutlaka güncellenmesi lazım. Böyle giderse siz asgari ücrete zam yapıyorsunuz ama arkasından ekmek fiyatları, et fiyatları, gıda fiyatları alabildiğine yükseliyor. Ve bu rakamları ben son derece az buluyorum, doğru bulmuyorum. Erzincan'dan geliyorum. Tarıma bakıyorum, hayvancılığa bakıyorum. Tedbir alınmadığı takdirde seneye bu zamana kalmaz etin fiyatı bin 200 liraya kadar çıkar. Çiftçilerimiz son derece perişan vaziyette. O nedenle de asgari ücretin hiç olmazsa her dört ayda bir mutlaka güncellenmesi lazım. Asgari ücretle ilgili olarak da objektif değerlendirme yapmak gerekiyor diye düşünüyorum.
'HUKUK HERKESE LAZIM'
Türkiye'nin evrensel hukuk kurallarına uyması lazım. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, İsveç'te, Danimarka'da, Norveç'te hiçbir zaman yargı kararları asla tartışılmaz, Türkiye'de yargı kararlarını siyasiler tartışıyorsa demek ki yargı da problem vardır. Bizim hep beraber bir araya gelip evrensel hukuk kurallarına uyan ve bir kere daha bu yasalar değişmeyecek olan bir yeni bir hukuk sistemini gündeme getirmemiz lazım. Hukuk herkese lazımdır ve herkesin hukuka inanması lazım.
'SİYASETTE VEFASIZLARA, İHANETÇİLERE ASLA YER OLMAMASI LAZIM'
Eski CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener'in cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili açıklamalarının sorulmasını da şöyle yanıtladı:
Son derece üzüldüm. Bu tip konuşmalar, siyasete ve demokrasiye olan ilgiyi azaltır. Geçmişte önemli görevlerde bulunmuş siyasilerin attıkları adımlara, verdikleri karara son derece dikkatli olmaları lazım. Şunu bilmenizi istiyorum ki; omurganız yoksa, duruşunuz yoksa, bir kere ihanet ettiyseniz ömür boyu ihanet edersiniz. Siyasette vefasızlara, ihanetçilere asla ve asla yer olmaması lazım. Siyaset omurgalı insanların siyaseti olmalı. Siyasette insanlar taraf olmalı, taraf olmayanlar da bertaraf olur. Siyasette siyasiler gücünü bulunduğu koltuktan almamalı. Siyasette insanlar gücünü kendi kişiliğinden almalı ve insanlar doğrultu tutarlılığından hiçbir zaman ayrılmamalıdır. Zig zak yapan siyaset adamlarının ömrü çok kısa olur. Ama dik duran omurgası olan ilkelerini, prensiplerini düzgün bir şekilde savunanların yolu her zaman uzun olmuştur. O nedenle iyi günde beraber olduğunuz insanları yarın görüş ayrılıkları doğduğu zaman hiçbir şekilde bir şey söylememeniz lazım. Omurgası olmayan, ilkesi olmayan prensibi olmayan yanar döner siyasetçileri toplum dışlar ve reddeder.