Bak kardeşim! Helalleşeceğiz dedik de “Hadi bana eyvallah” gibisinden "sen senin yoluna, ben benim yoluma" deyip hiçbir şey olmamış gibi yapamayız.
Önce yüzleşeceğiz. İki medeni insan gibi bir araya gelip tokalaşacak ve aynı masada karşı karşıya oturup hal hatırdan sonra konuşacağız…
Konuşacağız… Çünkü konuşulacak çok şeyimiz var!
Sorular soracağım sana, çünkü aydınlatılması gereken çok soru var.
Mesela diyeceğim ki sana 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarına ne oldu ?
Biliyorum; “Sattım” diyeceksin… Ardından, da “amme menfaatine” ibaresini ekleyeceksin. Ama ben soruya devam edeceğim; nereye, kime, neden ve kaç paraya sattın?
Senden ikna edici açıklayıcı ve inandırıcı yanıtlar isteyeceğim.
Samimi olarak yapabilecek misin?
***
Fazla geriye gitmeye gerek yok...
Türkiye’de 2000'li yılların başında 240 civarında kumu kuruluşu vardı. 20 yıllık AKP iktidarları döneminde bugün devlete ait ya da devletin ortak olduğu kaç kurum kaldı? Beş mi, on mu… Yoksa hiç mi kalmadı?
Çetelesini tutabildiğim şu listeyi önüne koyacağım:
Paşabahçe Cam Sanayi,
Ereğli Demir Çelik,
İskenderun Demir Çelik,
Aselsan Hisseleri,
Havelsan Hisseleri,
ETİ Holding,
Petkim,
Tüpraş ,
TEKEL,
Seydişehir Eti Alümenyum ,
İskenderun Limanı,
Mersin Limanı,
Bursagaz ile Esgaz, Tedaş Başkent Elektrik, Ünye Çimento, TEKEL, İstanbul Sigara Fabrikası, Kıbrıs Türk Tutün Şti, Merinos Hala Fabrikası, Mazıdağı Fosfat Tesisleri, Beykoz Deri ve Kundura, Manisa Et-Tavuk Kombinası, Kütahya Şeker Fabrikası, Oyakbank, Sabiha Gökçen Havalimanı, SEKA, THP-USAŞ hisseleri, Türk Telekom, Aycell, Araç Muayene İstasyonları, Sümer Holding, Çankırı Kaya Tuzlası, Güney Ege Linyit İşletmesi, Türkiye Sınayi Kalkınma Bankası, Yapı Kredi Bankası, Ray Sigorta, Başak Sigorta Büyük Efes Oteli, Büyük Ankara Oteli ve Sütaş Malatya İşletmesi…
Dedim ya bunlar, çetelesini tutabildiklerim… Bugünkü sayıyı ne yazık ki tam olarak bilmiyorum… Çünkü kimileri, “ticari sır” diye açıklanmıyor.
Ve soracağım… Bütün bunların büyük bir bölümü Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma… Bu kurum ve kuruluşları (ki bir çoğu kar getiren kuruluşlardı) kimlere, neden sattınız? Bunların nesi sizi rahatsız etti ya da nelerinden hoşlanmadınız? Hadi sattınız, yerlerine ne koydunuz?
***
Ayrıca diyeceğim ki iktidara geldiğin 2002 yılından bu yana bu fakir fukaranın, bu halkın sırtından toplandığın 2,6 trilyon dolara yakın kaynağı nerelere harcadın, nerelerde kullandın? Bu arada kayırdığın kimileri oldu mu? 2001 krizinden sonra, yine senin döneminde toparlanan ekonomi, 20 yıl sonra bugün neden uçurum başına geldi?
Öte yandan, hak, hukuk ve adalet alanında yaptıklarıni… Demokrasi, özgürlük ve insan haklarını bir kenara itmeni de sorgulayacağım… Bütün bu sorulara makul, mantıklı ve inandırıcı yanıtların olabilecek mi? Beni, ikna edebilecek misin?
İşte bunun adı da hesaplaşma olacak.
Ancak bu hesabı verdikten sonra benden helalleşme isteyebilirsin
Bu hesabı vermeden, seninle helalleşemeyiz.
Kusura bakma! Bu hesabı almadan sana hakkımı helal edemem. Bu hesabı vereceksin. Kimsenin hakkı, kimseye geçmeyecek. Bunu yapmazsam, Allah indinde günahkar olurum. Ve Allah adamı çarpar!
Kısacası; önce yüzleşeceğiz, sonra hesaplaşacağız, ancak ondan sonra helalleşebiliriz.