Bildik görüşlerin yer aldığı bu yazıda, Kemal Bey düşüncelerini pekiştirmek için çok tartışmalı bir ismi kaynak olarak kullandı. Kılıçdaroğlu, Necip Fazıl Kısakürek’ı kendisine üstad saymış. Yazısını, onun şu cümlesi ile geçerli kılmaya kalkışmış: “Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa...”
ÜSTADA BAKIN
Kılıçdaroğlu’nun üstad kabul ettiği Necip Fazıl; 1950-60-70-80 dönemlerinde bütün gücüyle CHP’yi kötülemiş; karalamış bir çıkarcı yazardır. Başlangıçta laik gözüküp softalara atıp tutarken iktidar değişince Demokrat Parti’ye yanaşmış bir dönektir. Eskiden devrimci iken artık devrimcileri maymuna benzetmektedir.
Dindar gözükmesine karşın özel yaşamında rezaletlere bulaşmıştır.
“Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil” diye kumar aleyhine şiir yazan bu sıkı dinci adam 22 Mart 1951’de kadın satıcısı Zurnik’in kumarhanesinde basılır. Polis ile birlikte kumarhaneye giren gazeteciler Kısakürek’e “Burada ne yapıyordunuz?” sorusunu yöneltirler. İslam tüccarı yazar, “Ben buraya röportaj yapmak için gelmiştim; mecmuama kumar aleyhinde haber yazacaktım” diye cevap verir ama bu kimseye inandırıcı gelmez. Mahkemede 30 lira para cezasına mahkum edilir.
Bırakın bir düşünürü, yazarı; Necip Fazıl, sıradan bir insanın bile düşemeyeceği hallere düşüp dönemin başbakanı Adnan Menderes’e defalarca mektup yazdı, yalvardı; örtülü ödenekten para istedi ve toplam 147 bin lira aldı. Bu rüşvet parası öyle büyüktür ki 147 bin lira ile 1950’lerde 30 kamyon alınabildiği kayıtlara geçmişti.
Dinci-İslamcı ve hatta şeriatçı görünüp laik bir yaşam süren Necip Fazıl, darbe dönemlerinde derhal rota değiştirerek darbecileri övmüştür. 12 Eylül darbesini ve darbecileri haklı gösteren ve öven Necip Fazıl demokrasi düşmanı güçlerin üstadı olarak yaşadı ve öldü.
İKİNCİ ERDOĞAN
İşte Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede yetişen halkçı-devrimci onlarca düşünür ve yazar dururken bu müflis ismi üstad diye anarak zihniyet yapısını ortaya koymaktadır.
Karşımızda, Alevi görünümlü bir gerici siyasetçi vardır. Bu kişi, genel başkan olduktan sonra Tayyip Erdoğan’ın politikalarının arkasına takıldı ve ülkemizin bugünkü gericilik bataklığına sürüklenmesinde ikinci isim olarak görev yaptı. Bu 2. Erdoğan, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde aday olarak 1. Erdoğan’ın kazanmasının yolunu açtı.
Genel başkanlığı yitirince de CHP’nin yerel yönetim seçilerinde başarısız olması için Saray bağlantılı isimlerle çalışmalar başlattı. Alevi toplumunun felsefesine, inancına, yaşam biçimine düşman noktalarla el ele verip Alevileri ayartmaya kalkıştı. Bu zehirleme çabaları halen sürüyor.
Ama herkes bilsin ki Alevi toplumu, kendisine Necip Fazıl gibi bir yobaz üçkağıtçıyı üstad edinen Kılıçdaroğlu gibilere yüz vermeden Büyük Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeye devam edecektir.