Osmanlı İmparatorluğu
Dünya Savaşı'ndan YENİK çıkınca,
İtilaf devletleri OSMANLI’yı işgale başladılar…
Batılılar,
Anadolu’yu paylaşma projelerini devreye soktular…
Anadolu
Yedi düvel tarafından kuşatıldı…
Buna karşın
Ülke bütünlüğünü korumak adına,
M. KEMAL’in önderliğinde,
Dünya tarihinin en büyük ve en anlamlı KURTULUŞ SAVAŞI başlatıldı…
1919 yılında,
Samsun’a çıkıldı…
1921 yılında,
Kars (Doğu Cephesi) Anlaşması yapıldı…
1922 yılında,
Mudanya Mütarekesi…
1923 yılında,
Cumhuriyetin ilanı…
1924 yılında,
Lozan Antlaşması ile savaş fiilen bitmiş,
Türkiye Cumhuriyeti,
TAM BAĞIMSIZLIĞINI dünyaya kabul ettirmişti…
Çok cepheli savaşta,
Askeri ve siyasi mücadele başarıya ulaşmış…
VE artık,
Anadolu toprakları KAN ile sulanarak kurtarılmıştı…
Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı'nda,
En büyük maddi ve manevi yardım
Sovyetlerden gelmişti…
M. KEMAL bu yardımlar için
“Rusya’nın desteği olmasaydı yeni Türkiye belki de olmayacaktı.
Milletimizin bu yardımı unutması SUÇ olur demişti…
Bu yüzden de
BATI,
Milliyetçi ve İslamcı örgütler aracılığıyla,
Rusya’yı hep “öcü komünist “ olarak lanse etmişti Türk halkına…
*
AFET YILLARI BAŞLADI
Yıl 1950…
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kapıları
Önce,
Amerika’ya…
Sonra da,
İngilizlere açıldı…
Amerika
Milliyetçi duyguları
Örgütlü hale getirip,
Devletin derinliklerine nüfuz ederek,
Türk ordusunu NATO emrine soktu…
CIA,
NATO’cu generaller ve istihbarat elemanlarıyla artık Türk siyasetine hükmetmeye başladı…
Art arda,
Askeri ve sivil darbeler yaptırdı…
İngilizler boş durmadı…
Dini duyguları,
Cemaat ve tarikatları örgütleyerek,
Kontrol edip kullanmaya başladı…
Tabii ABD ve İngilizlerin,
İçeride elini rahatlatacak unsurlar da vardı…
Harbiyeli
Mülkiyeli
Tıbbıyeli olarak kendilerini SEÇKİN sınıf ilan edenler…
Şöhreti yakalamış,
Sanatçılar
Aydınlar…
Bunların tamamına yakını,
Halk için değil,
Kendi çıkarları için çalışıp yaşayanlardır…
Halktan kopuk,
Halka dokunmayalar…
*
SONUÇTA
Dışarıdan,
ABD
İngilizler…
İçeriden,
Halktan kopuk seçkinci sınıflar birleşince!
Tam bağımsızlık gölgelendi…
BİLİM,
Dini ve milliyetçi duyguların DÜŞMANI haline getirildi…
BATIL inançlarla başlayan
Manevi AFETLER…
Bilimden uzaklaşınca…
Bilgisizlik
Liyakatsizlik
Rüşvetçilik
Kayırmacılık
Mafyacılık
Çarpık yöneticilik
Sözde,
Yerli ve milli safsatalarıyla
MADDİ AFETLERE dönüştü …
Bugün
Deprem dolayısıyla ülkenin üçte birinin yok olması işte bu gerçeklerden uzaklaşmamızın sonucu…
Bu bir
Deprem değil,
Bu bir felaket değil,
Bu bir KIYAMETTİR…
Daha kötüsü de yakında ?
Yaşadığımız,
Bu kıyametin arkasından,
Ülkenin yeniden İŞGALİ (BOP) görmezden gelinirse,
İşte o zaman tam KIYAMETİ yaşayacak bu ülke…