Toplumsal Analiz-

İngiliz The Economist ve ABD’li Bloomberg'den sonra Alman Stern dergisi de Erdoğan aleyhine görünen bir yazı yazdı.

İngiltere ve ABD’den sonra Almanya’da da basında Erdoğan aleyhtarı bir yazı yayımlandı.

Bunlardan ABD’li Bloomberg, konuyu İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkan haddi bildirilmesi gereken biri olarak kullanırken, Türkiye’deki vatandaşların durumu, demokrasi ya da hukuk konularını görmezden geldi. Yani, Bloomberg milliyetçi kesimi Erdoğan etrafında konsolide edecek en etkili mesajı verdi.

İngiliz The Economist öncelikle Türkiye’de gümrüklere takıldı ve içeri giremedi. Böylece, Derginin Erdoğan ile ilgili özel raporuna ilgi daha da arttı.

Yazıda, "Türkiye, diktatörlüğün eşiğinde: Erdoğan'ın İmparatorluğu üzerine özel bir rapor" başlığı verildi.

"Erdoğan’ı uçurumun kenarından çekmek için geç değil" ifadeleri kullanıldı.

The Economist’in Özel dosyasındaki başlıklar şöyle:

Türkiye: Türkiye bu yaz kritik bir seçimle karşı karşıya

Ekonomi: Türkiye ekonomisinin acil reforma ve tamire ihtiyacı var
 

Erdoğan'ın yakınları güçleniyor

Suriye'nin iç savaşının Türkiye üzerindeki etkileri

Siyasal İslam: Türkiye siyasal İslam'ı yurtdışında teşvik etmeyi bıraktı

Türkiye'nin yeni, cepheleşmeye yönelik bir dış politikası var

Türkiye'de muhalefetin seçimi kazanmak için önünde büyük engeller var

Türkiye hala sadece bir demokrasi, ancak öyle kalacağı kesin değil

Tıpkı, ABD’li Bloomberg gibi, İngiliz The Economist’de Türkiye’deki insanları yok sayan yukarından ifadelerle aslında Erdoğan’ın algısına hizmet veren bir rapor yayımladı.

Bu iki dergiden Alman Stern ayrılsa da, samimiyet konusunda tartışılır bir görünüm verdi. Bu nedenle, Stern’in Erdoğan dosyasını detaylı olarak yorumunuza sunuyoruz.

Almanya’nın önemli siyasi haber dergilerinden Stern, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, (Brandstifter) Kundakçı başlığını kullanarak kapaktan gördü. Ve Türkiye'ye 10 sayfa yer ayırdı.

Alt başlıkta “Gücünü korumak için, Almanya da dahil tehlikeli gerilimleri kullanıyor“ diyen Stern, hem baş yazısında hem de içeride Türkiye'de yaklaşan seçimler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili ayrıntılı haber ve yorumlara yer verdi.

‘YERİNİ SAĞLAMLAŞTIRMAK İSTİYOR’
26 Ocak tarihli dergi başyazısında da, Erdoğan’a yönelik ağır sözler kullanıldı. “Muhabirlerimizin de araştırdığı gibi Erdoğan, gerek ulusal gerek de uluslararası bir baş belası (unruhestifter) ve provokatör olarak yerini sağlamlaştırmayı hedefliyor” denildi.

Erdoğan'ın Bursa temaslarını izleyen Dergi, “Seçim endişesi yüzüne vurmuştu. Daha önce sosyal medyada, zor yürüdüğünü gösteren videolar dönüyordu. Belirsizce kalabalıkların içinden geçip, korumasına tutundu. Normalde sosyal medyayı da, gazetecileri de pek sevmiyor. Bununla birlikte zayıflığı hiç sevmiyor.

“HER ŞEYİ KULLANIYOR”
Yazının detaylarından önemli bölümler şöyle:

“Türkiye’de kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yapılacak. Aslında her şey, Erdoğan'ın tarihteki yeri için yapılıyor.

İKTİDARDAN DÜŞÜRÜLEBİLİR Mİ?
Şu anda uluslararası alanda gerektiğinde ipleri geren, gerektiğinde çatışmaları çıkaran ve gerektiğinde sakinleştiren biri.

Putin ile de Zelenskiy ile de görüşüyor. Batıyı zayıf gösteriyor, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıkarken, bir kumarbaz gibi, işine yarayacak her şeyi kullanıyor.“

Dergi, Erdoğan'ın fanatik yandaşlarını muhaliflerin üstüne gönderdiğini, yine Almanya'da da aynı şeylerin yaşandığını iddia etti.

“PADİŞAH HAYATI YAŞIYOR”
Stern Dergisi, “Şimdilerde bir padişah hayatı yaşıyor. Ve şu ana kadar üç saray yaptırdı. Ankara'da bin odalı sarayda yaşarken, Ege'deki yazlığının fotoğrafları daha yeni yayınlandı. Özel plajı ve havuzu olan 62 milyon Euro değerinde villası için yüzlerce ağaç kesildi. Erdoğan her şeyin büyük ve gösterişlisini seviyor. Kovid 19 krizinde dünyanın en büyük uçaklarından birine sahip oldu. Sekizinci uçağını aldı ve muhalefetin eleştirisini umursamadı“ diye yazdı.

‘KİRALAR ÜÇ KAT YÜKSELDİ’
Dergi, Türkiye'de resmi enflasyonun yüzde 64 olarak açıklandığını kaydetti.

“Euro 20 TL'yi aştı. Türkiye'yi biraz dolaşan herkes Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük kentlerde eşyalarını satan, şahlanmış fiyatlar nedeniyle evlerini boşaltan insanları görüyor. İstiklal Caddesi gibi merkezler canlı görünse de döviz bürolarındaki görüntüler ile önlerindeki kuyruklar başka bir hikâye anlatıyor. Yine Erdoğan'ın kendi seçmeni krizden en ağır darbeyi aldı. AKP’de son bir aydır özenle hediye ve müjde dağıtıyor. Asgari ücret zamlandı, erken emeklilik getirildi, yüksek emlak fiyatına karşı binalar inşa edildi. Ancak tüm bunlar yetersiz kalıyor. İstanbul'da kiralar son bir yılda üçe katlandı. Türkiye'nin 2001- 2003 tarihlerindeki ekonomik başarısı, bugünlerde para politikasıyla bir kazaya döndü. Erdoğan, ucuz kredi ve güçlü ekonomik büyüme ile mayıs seçimlerinde şansı olacağını düşünüyor. Erdoğan, eski reçetelere dönerken, muhalefetle savaş için her şeyi kullanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili kararı da bunu gösteriyor. Böylece en tehlikeli rakiplerden biri saf dışı edilmek isteniyor.“

ÜSLUBU SERTLEŞTİ
Ekonomi ve Politika Vakfı'ndan Günter Seufert'in görüşüne yer veren dergi, Erdoğan'ın rakiplerini kriminalize etmek için her şeyi yapacağı iddiasına değinirken, “Erdoğan, her alanda ortamı kızıştırıyor. Son olarak Yunanistan'a sert bir üslup kullandı. Bu durumun Türkiye'de iyi karşılandığını biliyor ve düşmanlara ihtiyacı var. Ve başkanlık sistemiyle kendine iyilik yapmadı, çünkü bölünmüş muhalefeti birleştirdi“ değerlendirmesini yaptı.

“4 MİLYON SURİYELİYE ÇÖZÜM ARIYOR”
Dergi, Erdoğan'ın Suriye ile iletişime geçmek istediğini çünkü, Türkiye’deki 4 milyonu aşkın Suriyeli için bir çözüm aradığını kaydederken, ABD ile Putin’in zıt konumlarının, onun gücünü korumaya katkı verdiğini iddia etti.

Erdoğan’ın siyasi geçmişine değinen Dergi, cumhurbaşkanının son dönemlerde Türk toplumunun İslamcılaşmasını teşvik ettiğini kaydetti.

‘KRİTİK SEÇİM ENDİŞESİ’
Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde her oya ihtiyacı olduğunu, bunun için sevmediği sosyal medyaya da ağırlık verdiğini vurgulayan Dergi, Ana Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu'nun da birleştirici kişiliği ile muhalefette öne çıktığını yazdı.

Stern, Kılıçdaroğlu'nun, “Erdoğan bir otokrat haline geldi. Elinde sopayla Türkiye’yi yönetiyor, toplum yararına bir şey yapamaz“ sözlerini kullandı.

“KAMPANYASI SERT GEÇECEK”
Erdoğan'ın sert kampanya yürüteceğinin işaretlerinin Almanya'da da olduğunu kaydeden Stern, AKP milletvekili Mustafa Açıkgöz'ün, Almanya'yı kızdıran sözlerinin de buna işaret ettiğini kaydetti.

KAMPANYASI ALMAN CAMİİ VE DERNEKLERİNDE
AKP'nin ve Erdoğan'ın seçim kampanyalarının eylül ayından beri Almanya'daki camilerde ve Türk Kültür Dernekleri'nde sürdüğünü kaydeden Dergi, “Erdoğan, Almanya'daki 1,4 milyon Türk'ün oyunu almaya çok hevesli. Son seçimlerde kullanılan oylardan yüzde 65‘ini almıştı. Bu yüzden muhtemelen Berlin'e tekrar gelmek hevesinde.“ sözlerini kullandı.