ABD Başkanı Joe Biden’ın, seçimlerde Başkanlık yarışından çekilirken kendi yerine geçmesi için desteklediği yardımcısı Kamala Harris’in Demokrat Parti’nin yeni adayı olması bekleniyor. Ülkede 2024 Kasım ayında yapılacak seçimlerde Başkan seçilmesi halinde Harris’in dış politikada büyük oranda Biden'ın izinden gitmesi bekleniyor. ABD medyasındaki yorumlara göre Harris, İsrail'e karşı Biden'dan daha eleştirel bir pozisyonda görülürken, Rusya ve Çin konusunda Biden’ın sert yaklaşımını yansıtıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden’ın Kasım 2024'te yapılacak seçimlerde Başkan adaylığından çekilmesinin ardından, Biden'ın yerini alacak isim, yürütülecek politikalar ve gelişmelerle ilgili pek çok yorum dikkati çekiyor. Gelecek ay yapılacak Demokrat Parti Ulusal Kongresinde (DNC) Kamala Harris’in adaylığının netlik kazanması bekleniyor. ABD medyasına değerlendirmelerde bulunan siyasi yorumculara göre Harris dış politikada Biden’ın hedeflerinin çoğunu sürdürecek. Seçilmesi halinde Harris'in Ukrayna'ya güçlü bir destek sunmaya ve Çin'in yükselişine karşı Asya Pasifik bölgesindeki müttefiklerle ilişkileri derinleştirilmesi çabalarına devam etmesi bekleniyor. Harris’in başta İsrail olmak üzere, Orta Doğu’daki ABD müttefiklerine destek sağlamaya devam edeceği öngörülüyor.

ABD medyasında İsrail’in Gazze’deki eylemlerine Biden’dan daha eleştirel bir şekilde yaklaştığı söylenen Harris, bu hafta İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile de ABD ziyareti sırasında görüşecek. ABD medyasına konuşan uzmanlar Harris’in İsrail politikasından 'temkinli bir iyimserlik' duyduklarını, Harris'in, kalıcı bir ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için daha sıkı çalışacabileceğini söylüyor. 

Harris'in, ABD'nin Orta Doğu'daki askeri varlığı konusuna Biden'a kıyasla daha az eleştirel bir noktadan baktığı görüşü hakim. Senatör olmadan önce kariyerini hukuk alanında şekillendiren Harris, bu yüzden dış politika alanında nispeten daha az deneyimli bir başkan yardımcı olarak görülüyor. Harris’in bu alanda büyük ölçüde danışmanlarına bağımlı kalacağı düşünülüyor. Ancak ABD’nin dış politika alanında gelmiş geçmiş en deneyimli başkanlarından biri olarak görülen Joe Biden ile çalışmış olması da Harris için bir avantaj olarak değerlendiriliyor.

Harris'in Ukrayna savaşında Biden’dan farklı tutum alması beklenmiyor

Kamala Harris, bu yıl NBC News'e verdiği röportajda, savaş ne kadar uzarsa uzasın Ukrayna'nın Washington'dan destek almaya devam edebileceğini söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i sert bir şekilde eleştiren ve Rusya’nın muhalefet lideri Alexei Navalny’nin ölümünden sorumlu tutan Harris, bu yıl Münih Güvenlik Konferası'nda, Rusya'nın Ukraynalı sivillere yönelik saldırılarını “insanlığa karşı işlenmiş suç” olarak nitelendirerek Moskova yetkililerini hesap vermeye çağırmıştı. Harris daha önce Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın, ABD’yi NATO'dan uzaklaştırma hedefini eleştirmişti. Seçim kampanyası sırasında Kuzey Carolina’da konuşan Harris, Trump’ın NATO'dan ayrılmayı önererek ABD müttefiklerine saldırması için Putin’i cesaretlendirdiğini savundu. Harris'in Ukrayna savaşında Biden'ın çizdiği çerçeveden çıkmaması ve NATO'nun doğu sınırlarına doğru genişleme hedefine destek vermeye devam etmesi bekleniyor.

İsrail konusunda Harris’in Biden’dan daha eleştirel olduğu düşünülüyor

İsrail konusunda Harris, Senato’da iki devletli çözümü ve Trump döneminin Abraham Anlaşmalarını destekledi. ABD medyasında yer alan haberlerde  Harris’in, Gazze’de sivil ölümlerinin artması üzerine özel görüşmelerinde Biden’a, Netanyahu'ya karşı daha sert bir tutum takınılması gerektiğini ifade ettiği söyleniyor. Harris Mart ayında, geçici bir ateşkes çağrısında bulunarak, İsrail’in Gazze Şeridi’nde insani yardım akışına müdahalesini eleştirdi ve Gazze’deki savaşı siviller için ‘bir felaket’ olarak tanımladı.

ABD medyasına konuşan uzmanlar Harris’in İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşa Biden’dan daha eleştirel bir şekilde yaklaştığını ifade ederken, kısa vadede herhangi bir ABD Başkanının İsrail politikalarını değiştirmekte ancak sınırlı bir etkiye sahip olabileceğinin de altını çiziyor.

İran’ın nükleer programını kontrol etmek için 2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı anlaşmasını destekleyen Harris, ayrıca Ocak 2020’de İranlı üst düzey komutan Kasım Süleymani’ye karşı gerçekleştirilen saldırıyı kınamıştı.

Harris, Ankara’nın tepkisine neden olan sözde Ermeni soykırımını anma yasasını da Senato’da desteklemişti.