bianet'in 2024 Erkek Şiddeti Çetelesi'ne göre, Türkiye'de kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet korkunç boyutlara ulaştı. Verilere göre, erkekler 2024 yılında en az 378 kadını ve 43 çocuğu öldürdü. Bu çarpıcı istatistikler, şiddetin sistematik bir sorun haline geldiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Erkek Şiddetinin Boyutları:
Kadın Cinayetleri: Kadınların büyük bir kısmı ev içinde, eşleri veya sevgilileri tarafından öldürüldü. Cinayetlerde en çok kullanılan silahlar arasında ateşli silahlar ve kesici aletler yer aldı.
Çocuk Cinayetleri: Çocukların çoğu baba veya yakın akrabaları tarafından öldürüldü. Bazı çocuklar ise erken yaşta zorla evlendirildikten sonra hayatlarını kaybetti.
Diğer Şiddet Türleri: Taciz, tecavüz, yaralama ve seks işçiliğine zorlama gibi diğer şiddet türleri de yaygın olarak yaşandı.
Hukuki Süreçteki Eksiklikler: Kadın cinayetlerindeki faillerin sadece bir kısmı tutuklanırken, taciz ve tecavüz vakalarında faillerin büyük çoğunluğu cezalandırılmadan bırakıldı.
Nedenleri ve Sonuçları
- Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Toplumsal cinsiyet rollerine dayalı eşitsizlikler, erkeklerin şiddeti meşrulaştırmasına ve kadınların güçsüzleştirilmesine neden oluyor.
- Hukuki Boşluklar: Şiddete karşı yeterli önlemler alınmaması ve cezasızlık, şiddetin artmasına zemin hazırlıyor.
- Sosyal Baskı: Kadınların şiddeti şikayet etmekten çekinmesi, şiddetin gizlenmesine ve devam etmesine yol açıyor.
Çözüm Önerileri:
Eğitim: Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak için okullarda ve toplumlarda eğitimler verilmeli.
Hukuki Düzenlemeler: Şiddete karşı daha caydırıcı cezalar getirilmeli ve hukuki süreçler hızlandırılmalı.
Sığınma Evleri: Kadın sığınma evlerinin sayısı artırılmalı ve bu evlere daha fazla kaynak ayrılmalı.
Medya: Medya, şiddeti meşrulaştıran söylemlere karşı duyarlı olmalı ve şiddete karşı mücadele edenlere destek vermeli.
Sivil Toplum: Sivil toplum kuruluşları, şiddet mağdurlarına destek olmak ve farkındalık yaratmak için çalışmalarını artırmalı.
Türkiye'de kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, toplumsal bir sorun olarak kabul edilmeli ve bu sorunun çözümü için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerekmektedir. Kadınların ve çocukların güvenli bir yaşam sürme hakkı, temel insan haklarından biridir ve bu hakkın korunması için acil önlemler alınmalıdır.