İstanbul’da çevreciler ve yaşam savunucuları, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda kömür sahasının genişletilmesi için ağaçların kesilmesini “Akbelen’e Dokunma” sloganıyla Kadıköy İskelesi’nde protesto etti. Nevruz Tuğçe Özçelik, “Bizler Akbelen’in sesini duyuyoruz. Artık yeter. Enerjiniz batsın. Madeniniz batsın. Bizler sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. İktidara sesleniyoruz. Daha fazla yanmak istemiyoruz. Daha fazla ölmek istemiyoruz” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek için ağaçları kesmesi İstanbul’da protesto edildi. “Akbelen’e Dokunma” sloganıyla Kadıköy İskelesi’nde yapılan eylemde, “Devlet, şirket, iktidar suç işliyor. Akbelen’de orman katliamını durdurun” yazılı pankart açıldı. “Akbelen’de ağaç kesimini durdurun” ve “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” yazılı dövizlerin de taşındığı protestoda, “Ormanlar, nehirler sermaye değiller”, “Akbelen halkı yalnız değildir”, “Ormanlar bizim, kahrolsun kapitalizm” ve “Limak elini Akbelen’den çek” sloganları atıldı.

Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Nevruz Tuğçe Özçelik şu açıklamayı yaptı;

KÖMÜR OCAKLARI ÇOK SAYIDA KÖYÜ YUTTU: Akbelenli köylü kadınların direnişi sürerken ağaçlar birer birer devrildi. Nöbet alanını ablukaya alan kolluk, köylülerin ve yaşam savunucularının kesim alanına gitmesine izin vermedi. Gitmek isteyenlere orantısız güç kullanıp gaz sıkan jandarma, yaşlıların da olduğu gruba TOMA’lardan tazyikli su fışkırtarak direnişi kırmaya çalıştı. Aralarında Akbelen avukatı İsmail Atal’ın ve köylülerin de olduğu yaşam savunucuları gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılanlar, yaralananlar oldu. Onlarca ağaç kesildi ve kesilmeye de devam ediyor. Tüm bunlar ne için? Akbelen köylüleri, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarına kömür sağlamak için açılmak istenen kömür ocaklarına karşı uzun süredir direniyor. Kömür ocakları çok sayıda köyü yuttu ve yutmaya da devam ediyor. Akbelenliler artık köylerini, tarlalarını, ormanlarını kömüre vermek istemiyor. IC Enerji ve Limak Enerji ortaklığında işletilen termik santrallar yıllardır bölge halkını zehirledi, hasta etti, öldürdü; köyleri yuttu, ormanları yok etti.

AKBELENLİLER DAHA FAZLA ORMANLARINI KAYBETMEK İSTEMİYOR: Akbelenliler daha fazla hasta olmak, topraklarını, ormanlarını kaybetmek istemiyor, ormandaki canların yok olmasını istemiyor. Son haftalarda hepimizin de yakından hissettiği aşırı sıcaklara yol açan iklim krizinin başlıca nedenlerinden olan termik santrallar ve kömür havzalarındaki bu ısrar neden? İnsanlar hayatlarından, yaşam alanlarından, geçim kaynaklarından olurken, orman ekosistemleri yok olurken enerji şirketleri iktidar eliyle her gün daha da palazlanıyor, kârlarına kâr katıyor. Anayasa’ya göre ormanları koruması gereken devlet, kendi eliyle ormanları yok ediyor. Enerji ve maden şirketleri ormanlarda, yaşam alanlarımızda kol geziyor. Kaz Dağları’ndan Akbelen’e, Munzur’dan Cerattepe’ye, Madra’dan Bergama’ya ülkemizin her yanı yangın yeri. Bir yandan hayat pahalılığı ile, zamlarla boğuşan halk, diğer yandan iktidarın yaşam alanlarını, tarlalarını ellerinden almak için yaptıkları saldırılara karşı direniyor.

NE TÜRKİYE’NİN NE DE DÜNYANIN DAHA FAZLA ENERJİYE İHTİYACI VAR: Deprem, pandemi, seller, aşırı sıcaklar ve soğuklarla yerküre sinyal verirken AKP iktidarı başta olmak üzere neoliberal iktidarların tamamı rant, kâr ve beton siyasetine devam ediyor. Ne Türkiye’nin ne de dünyanın daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Aksine gezegenin daha fazla ağaca, daha fazla yeşil alana, daha fazla tarım arazisine ihtiyacı var. Seçimler öncesinde 5’li çeteden Limak şirketinin yetkilileri, ‘AKP seçimi kazandığı takdirde ertesi gün ormana gireceğiz, keseceğiz’ diye tehdit ederken seçimlerin tamamlanmasının ardından da alana dönük tacizler başlamıştı. Bölgeye tacizlerini artıran şirket yetkilileri, sık sık keşifler yapmaya başlamış; son olarak 4 Haziran akşamı bölgeye gelen jandarma ve Orman Müdürlüğü çalışanları, köylülerin nöbet için kurduğu çadır ve konteynerler için koordinat belirlemesi yapmıştı. Alanda bulunan konteynerin orman alanında bulunduğunu belirten yetkililer, belediyeye bildirimde bulunacaklarını söylemişti.

DAHA FAZLA ÖLMEK İSTEMİYORUZ: Adım adım gelen saldırıda İkizköylülerden Türkiye’nin dört bir yanındaki yaşam savunucularına bir çağrı var. ‘Akbelen’in sesini duyun’ diyorlar. Bizler Akbelen’in sesini duyuyoruz. Artık yeter. Enerjiniz batsın. Madeniniz batsın. Bizler sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. İktidara sesleniyoruz. Daha fazla yanmak istemiyoruz. Daha fazla ölmek istemiyoruz. Uluslararası taahhütlere de uyarak kömürden acil olarak çıkın ve emekçilerin haklarını koruyarak Yeniköy-Kemerköy santralları ve tüm diğer santrallar tüm kömür havzaları ile birlikte kapatılsın. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz. Ekiplerinizi geri çekerek Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun. Bizler yaşam savunucuları olarak Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Tüm ülke kamuoyunu Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz.